Teknolojinin akıl almaz ilerlemesi sonucu, internet ortamının cebimize kadar girmesiyle, insanlar daha çok kullanır hale geldi. Mobil sohbet adı altında özellikle bedava sohbet siteleri bu hizmeti vermeye başladılar. Cafede, sokakta, evde, her ortamda hayatımızın bir parçası haline geldiler.
Bir gün arkadaşımın açtığı yeni internet cafeyi ziyarete gittim. Arkadaşım yoktu o an. Masanın birine oturdum ve sanalda sörf diye tabir edilen,nette dolaşmaya başladım.Arama motoruna sohbet yazdım ve karşıma sohbet sayfası açıldı . Sohbet sayfasına girdim.www.kalbsesi.com bedava sohbet yazıyordu. Yabancı olduğum fakat, biraz kalınca eğlenceli, yeni arkadaşların edinildiği bir yer olduğunu gördüm. Orayı inceledim ve orada sohbet bedava ,orada radyo bedava, orada oyunlar bedava, orada dostluklar bedava orada anılarını sohbete yazanları gordum . O ara arkadaşım gelmiş fakat ben sohbete öyle bir dalmışım ki , geldiğini bile farketmedim.
Kalbsesi.Com sohbet odaları bu denemem de bana şunu öğretti ki, büyüklerimiz der ya sanaldan uzak dur. Doğru yerdeysen ve doğru insanlarla birlikteysen, zararı değil faydası olduğunu gördüm.Teknoloji doğru kullanılırsa çok güzel bir araç, bizlere hizmet olduğunu gördüm. Çocuklarımın kullanması içinde evime internet bile bağlattım. Artık ailece giriyoruz, kalbsesi sohbet odalarına. Sizleri de bekleriz.
sohbet siteleri
İslami Sohbet – Nefsinle kavgada galip gel
NE YAPSIN, KAVGALI ZALİM NEFSİYLE KAVGALI YA SİZ KİMLE KAVGALISINIZ?
Nasıl kontrolsuz bir buhar basıncı kazanını patlatır, kontrol altına alındığı, zaptedildiği takdirde ise bir tren katarını sürükler götürürse, nefs-i emmâremiz, iç güdülerimiz, şuurlarımız, bir takım baskı, kontrol ve düzenleme mekânizmalarına muhtaçtır. İşte bunların başında ORUÇ gelir… Allah, “Oruç tutunuz tâ ki korunasınız” buyuruyor…
Trakya’nın köylerinden gelmiş bir vatandaşımıza soyadını sordum. “Kavgalı” dedi… “Kiminle kavgalısın?” diye sorduğumda ise verdiği cevap beni kalbimden vurmuştu: “Kendi nefsimizle, Beyim -diyordu- başka kavga edecek kim var ki?… İşte oruç insanoğlunun kendi ile kavgasında. Allah’ın emrine uyarak kazandığı zaferdir. Midemiz olduğu kadar dilimiz, elimiz, gözümüz, kulağımız ve ruhumuz her türlü kötülükten uzak tutulur: arınır, paklanırız.
Otuz gün bu ruh terbiyesi ile geçtikten sonra kavuşulan Bayram ise, bu dünyada bize verilmiş blı mükâfat hakkettiğimiz bir armağandır. • ‘*
Sohbet Siteleri – Her Gün Kullanıyoruz Ama Ne Olduğunu Bilmiyoruz
Onu kazanıyoruz, kaybediyoruz, hatta öldürüyoruz fakat iş zamanı tanımlamaya gelince durum değişiyor. Zaman her ne kadar yaşamlarımızın bir parçası olsa da gerçekte onun ne olduğunu bilmiyoruz. Onu saatler ve takvimlerle ölçüyoruz, ama yine de bulanık ve soyut bir fikir olarak duruyor.( sohbet siteleri )
Bir psikolog zamanın sadece kafanızın içinde var olduğunu ve dünün olaylarının bugüne sıçramasını engellediğini söyleyebilir. Bir doktora göre zaman temel bir özelliktir, kütle ve mesafe gibi. Ama zaman bunların hiçbirinin fiziksel karakteristiklerine sahip değildir. Duyularımız mesafe veya kütledeki farkları değerlendirmemize olanak sağlarken zaman görecek, duyacak, hissedecek, tadacak veya koklayacak hiçbir şey sunmamaktadır.
Kelimeyi farklı anlamlarda kullandığımızda zamanın anlamını iğneyle tutturma uğraşı bir işe yaramayacaktır. Zaman iki nokta arasındaki mesafenin ölçümü anlamına gelebilir, bir parkuru koşmak için gereken zaman gibi. Zaman ayrıca belli bir anı tanımlamak için de kullanılır, yarışın başlama anı gibi. Yarışın başladığı belirli an eşsiz bir olaydır ve sadece bir kere gerçekleşebilir. Ama aynı parkur tekrar edilebilir. Yani o parkuru tamamlamak için gereken zaman, gelecekteki yarışlarda tekrar sağlanabilir.( sohbet siteleri )
Zamanın ne olduğunu tam olarak anlamaya yetersiz kalsak da onu birçok yoldan verimli bir şekilde kullanabiliriz, özellikle aralıkları ölçerken. Bilgisayarlardan uydulara, teknolojimiz zaman aralıklarını doğru bir şekilde ölçmeyi gerektiriyor. Bir dizüstü bilgisayardaki saat zayıf bir sayaç olabilir, ama bilgisayarı kullanan merkezi işlemci çipi saniyenin milyonda, milyarda birini doğru şekilde ölçüyor olmalıdır.
Zaman aralıkları ayrıca geçmişe bakmamızı da sağlar. Radyoaktif bozunma sayesinde jeolojik formasyonların yaşını hesaplayabilir veya bir canlının ne zaman öldüğünü anlayabiliriz. Kayalarda veya canlılarda bulunan radyoaktif izotoplar, tahmin edilebilir bir oranda radyasyon emerler. Bugün var olan radyoaktif materyal ile geçmişte var olanı kıyasladığımız zaman, aradan geçen zaman hesaplanabilir.
Zihnimiz radyoaktiviteyi hesaplayamaz veya saniyenin milyonda birini ölçemez, ama zamanı eşsiz bir biçimde kullanma yetisi vardır. Sadece insan beyni geçmişteki tecrübeleri ve bilgileri kullanarak gelecek hakkında planlar yapabilir. Hayvanlar zamanın bu sürekliliğini fark edemezler ve geçmişi bugüne veya geleceğe bağlayamazlar.
Mesela eğer bir hayvanı eğitiyorsanız, istenilen eylemi yerine getirdiği an onu ödüllendirmeniz gerekir. Hayvanlar birkaç dakika önce yaptıklarıyla verilen ödülü birbirine bağlayamazlar. Ama insanlar anlık sevinmelerle sınırlı değillerdir. Ödülümüzü emeklilik olarak almadan önce yıllar boyu çalışırız.( sohbet siteleri )
Ne var ki, bu insan karakteristiğinin gelişmesi için zaman gerekir. Altı yaşına kadar bir çocuğun beyni, zamandaki farklı olayları birbirine tam anlamıyla bağlama konusunda bir hayvan beynine yakındır.
Sonunda, zamanı tanımlamak pornografiyi tanımlamak gibi olabilir. Ne olduğunu tam anlamıyla söyleyebilmek zordur, ama gördüğünüz zaman bunun o olduğunu bilirsiniz.